12 Temmuz 2007 Perşembe

yeni gün yeni umut .. ( ne alaka başlıkla yazı bilmiyorum:))

başımın belası kpss...
yok aslında sadece benim başımın belası deil. herkese göre aynı olan bu belayı toplu katliam vesilesi olara görmek bana göre züürt tesellisinden başka bişi olmadığı için kendi payıma düşen kısımla ilgilenip gecemi gündüzümü zehirediyorum.. ha bi gayret diip türkiyenin iyi die nitelendirilen bi ünversitesine kapak atıyosun(t.c istanbul üviversitesi edebiyat fakültesi .. çok lazım dı yaa), Allah'ım yeter artık bitsin bu dört yııllık kabuss bana ne girit adasını fethe giden donamanın malzemesinin hangi ormanın ağaçlarından yapıldığından diosun, ha gayret bismillah biraz arkadaş yardımı biraz el becerisi biraz duanın sayesinde 4 yılı bitirosun.. ama yetmio... nie? çünkü daha alaman gereken bi formasyon var.. çünkü biz edebiyat fakültesi çıkışlıyız araştırmacı olarak yetiştirildik öğretmenlik yapamayız... eyvalllahh diip nerden alınıyosa bi kiloda ben alimmm diosunn.. buyur kardeşim şöyle allaım seni diolar... iki senelik adınada tezsiz yüksek lisans denilen bi girdabın içine düşünmeden atılıveriosun milet göz açıp kapayana kadar 2 yılıda bitirosun.. haaaa bu arada senin göz açıp kapamaktan yalama olmuşşş ama önemi yok.. ewet diosun hazırım hadi öğretmen olimm artıkkk .. tabi diolar bakalım 6 senelik eğitim sana ne kazandırmışş . haydaaaaaaaaa...... ee buyrun burdan ölcün dierek teslim ediosun kendini ösym nin eline.. 4.5 saat adamlar seni ewiriyo cewiriyo başaşağı tutuyo silkeliyo posanı çıkartık atıyoo.. onun şokuyla erenköy kız lisesinden maltepeye kadar yürüyenler mi ararsın... telefonunu kapatıp inzivaya çekilenler mi ararsın.. sinirleri bozulmuş garibin belli her sorunun sonunda kahkaha atanlar mıı.. tam bi panayırrr ..bakırköydeki düşünen adamın önünde bile bu kadar renkli manzara bulmak zor..

sınava girmekle birinci badireyi atlatıyo insanda asıl önemli olan bundan sonrası.. nasıl geçti ? - iyi gibi.. -olur mu bu sefer? - bilmem ... - hıııı.. olsun ya üzülme.. - seneye çalışırsın.. -iide ben olmaz demedim kii bilmiyorum dedimm..- hmm sana göre nasıldı mesela... - ya kardeşim bunun bana göresimi var , ben elimden kolumdan aklımdan ruhumdan geleni yaptım ama adamlar klasik ölçüt değerlendirme yapmıyokii.... standartsapmalı,soruların varyansına dayalı güçlük düzeyi ve ayırdediciliği yüksek soruları çıkarıp bağıl değerlendirme yapıyo.. - höng:S .. - höng:S yaaaaa.. sen bunalrı duydun da dumur oldun ya yaşayan adam napsınn bunu düşünmek yok.. off bilmiyorum çok sıkıntılıyım beklemek zor.. bu stresli durumum ewde terör estirmeme sebep oldu ki sanırım babam bile (ki babamı ayrı bi başlıkta ele almak isiyorum) tatile git serap nereye kaç gün istersenn sakinleşmedende dönme dedi:)) sevgiler:)

11 Temmuz 2007 Çarşamba

fedakarlık..

fedakarlık üzerine bir araştırma.. fedakarlığın anlamını ben mi yanlış biliyorum yoksa gerçeken fedakarlık kişiden kişiye değişebilen göreceli bir kavram mı kafama takıldı.. işte size bi kaç farklı fikir...

*içten samimi dürüst ve tavizkar bir şekilde kendi heva ve heveslerimizden ziyade sevilen yada hiç tanımadığımız bir kişi için bile olsa kendimizi ve bilhassa isteklerimizi 2. planda tutup o kişinin ihityacı olanı vermek için harcadığımız çabadır...

*dostlarımız için yaptığımız alçak gönüllülük de denilebilir.

*birini kendinden daha çok sevmek,düşünmek...cebindeki minibüs parasıyla kardeşine çikolata almak,gecenin bi yarısına kadar dostunla dertleşmek bütün yorgunluğuna rağmen,elleri soğuktan kızarmış bi çocuğa eldivenlerini vermek...ya da hayatımızda en olması gereken duygu...fiil..ha birde sevgili için yapılanlar var,sormayın gitsin :) .........

*var'a yok'a harcanmayacak kadar değerli.

*karşılıksız vermek... hiçbir beklenti içinde olmadan sadece onun mutlu olması için.. herkesin yapabileceği bi şey deil bu..

*Feda etmektir...beklentisiz! Karşınızdaki insan için cömertçe vazgeçtiğiniz kendinizdir!

*En sevdiğin uğruna ona bir yardım yapacaksan ölümü göze almaktır

*Tek taraflı fedakarlık en ağır aşağılamadır.


*Dünyada her şeyin bir ölçüsü tartısı vardır. Sevginin tartısı da fedakarlıktır. Fedakarlık yapmayanın sevgisine inanılmaz.
Abdülaziz Bekkine


*Büyük fedakarlıklara katlanabilmek için büyük avuntular bulmak gerekir.
Bertrand Russell

kendimden...

ldu o
FARK

Aşık olmadın, rahatça yaslanmadın koltuğuna dert düşünmeden.

Beni anlayamaman için yeterli bunlar

Ne umutlar yeşerttim de soldular

Küsmedim bak!

Nasılda savaşıyorum hayatla, ruhumdaki sevinç.

Tutupta koparamadığım dallar oldu.

Büyük dalları hiç mi hiç aşamadım..

Bozulan orduların muzaffer komutanı oldum hep.

Kaybettiğim savaşlarla büyüdüm,

Hayata sarılmam için doğdu o ilahi sebep:

Adımı sorarsan herşeye rağmen SEVİNÇ..

Hikmet!;

Bende her şeydi sendeki hiç.

10 Temmuz 2007 Salı

şekerime:)


miskin miskin otuturken güneşin etkisini kırmak için açtığım şemsiyenin altında, biri keyfimi bozmak için uzun uzun uğraştı benimle...

-şiii baksana ööle oturma orda kalk sende blog aç kendine

-nie?

- iyi olur canın sıkılmaz

- canım istemio..

- ya bi bak vakitte gecer.. sonra hoşuna da gider..

- ya ne gerek var?

- bak çok güzel insanlar var tanışırsın..

- ii bakarım bi aara..

ertesi gün...



- açtın mı?

- yooo

- ya bak bu linke tıkla burdan halledebilrisin..

- tamam olur..


bi sonraki gün...

- adresini ver bakimm

- ne adresi?

- bloger.. yoksa açmadın mı;?

- yooo

- ya bak kendine ait bi sayfa olcak yazılarını paylaşırsın kafan dağılır...

ve bisssürüüü benzeri günler..

- oldumu?

- ewet canım oldu..

işte budur blogumun öyküsü.. başladık bakalım umarım güzel olur.. yabancıyım gerçi, diğer bloger sahiplerinin sayfalarını inceledim hepsi birbiirnden mükemmel.. umarım bende bişeyler yapabilirim...gerçi arkamda öyle bi destek var ki istersen yapma:)

bu kısa yazıyı aslında bi teşekkür için yazdım.. beni bu kadar uzun çabalar sonucu yazmaya teşvik eden sabır timsali nes'ime teşekkür ediyorumm...
nescimmmmmm

8 Temmuz 2007 Pazar

umarım bu sefer başarmışımdırrr